SÜRÜ SAHİBİNİN
ALEYHİNE SAYILANLAR
Bize Rebi' haber verdi:
Bize Şafii (Allah rahmet etsin) anlattı ki, Süfyan b. Uyeyne, Bişr b. Ebu Asım'dan,
o da babasından şöyle rivayet etmiştir: Ömer, babam Süfyan b. Abdullah'ı Taif
çevresinin zekat memuru olarak tayin etti. O da zekat toplamak üzere yola
çıktı. Zekat alınacak mallar kapsamında kuzuları da saydı ama zekat olarak
onlardan (kuzulardan) almadı. Onlar da dediler ki: "Madem kuzuları da
zekatı alınacak mal kapsamında sayıyorsun, o zaman zekatı da onlardan
(kuzulardan) al." O ise Ömer b. Hattab (Allah rahmet etsin) ile
buluşuncaya kadar bundan kaçındı. Ömer' e dedi ki: "Onlara haksızlık ettiğimizi
sanıyorlar; kuzuları zekatı alınacak malların arasında sayıyoruz, ama zekat
olarak ondan (kuzulardan) almıyoruz diye." Ömer dedi ki: "Zekatı
alınacak mallar arasında kuzuları da hesapla, hatta çobanın kucağında taşıdığı
yeni doğmuş kuzuyu da hesaba kat ve onlara de ki: 'Sizden zekat olarak
yavrusunu emziren, süt emen yavru, sağımlık, kesilmek için beslenen ve damızlık
hayvanları zekat olarak almayacağız.' Onlardan dişi oğlak, henüz dişi
değişmemiş / diş atmamış hayvan ve iki alt ve üst ön dişi düşmüş hayvanı zekat
olarak aL. Bu da zekatı alınan sürü açısından kuzularla en iyileri arasında
dengeli bir tercih olur." Muğni'l-Muhtacı 1/380.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bu konuyla ilgili olarak bugüne kadar rastladığım
değerlendirmelerin özeti budur ve ben şunu söylerim: Bir adamın senenin
başından sonuna kadar kırk koyunu yoksa zekat vermesi gerekmez. Zekat vermesi
için bir senenin tamamında mülkiyetinde kırk koyun olması gerekir. Eğer senenin
başında kırktan az koyunu varsa, sonra bu koyunlar doğursa ve sayı kırka
tamamlansa, kırka tamamlandığı günden itibaren üzerinde tam bir yıl geçmeden
zekat vermesi gerekmez. Yine adamın kırktan az koyunu varsa, sonra bunlara
kırka tamamlayacak miktarda koyun eklese, mülkiyetinde kırka tamamlandığı günden
itibaren üzerinden tam bir sene geçmeden zekat vermez. Zekata baliğ olmadığı
sırada bu koyunlar yavrulasalar bunlar faidelsabit mal sayılırlar. Senesi
tamamlanınca da zekata baliğ olursa faide olan / sabit olan yavrular da malın
aslı gibi zekat gerektiren asıla dahil edilirler.
İmam ŞafiI (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bu malın üzerinden bir sene geçerse, sayısı da kırk koyun
veya daha fazla ise, zekat toplayıcı geldiğinde bu malı yavrularıyla birlikte
mal sahibinin aleyhine hesap eder. Eğer yavrular nisap miktarına baliğ olma
senesinden önce dünyaya gelmişlerse, zekatı, zekat gerektiren diğer kısımdan
alır.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Adamın sürüsü yavruladıkça senesi dolduğunda bunların
zekatını verir ve bunları sürüsüne katmaz. Bunlar için de zekat vermesi gerekir
ve sürüsünün senesi dolunca onların da zekatını verir. Ama her birinin
zekatını, üzerinden tam bir sene geçtiği tarihte vermek durumundadır. Aynı
durum altın gibi kazanç sağlayan her şey için geçerlidir. Altından elde edilen
kar da. Gümüş sikkede de öyle. Bu gibi değerler başkasına katılarak hesap
edilmezler ve her birinin, ancak üzerlerinden tam bir yıl geçtikten sonra
zekatları ayrı ayrı verilir. Yine koyunların yavruları, eğer benzerleri için
zekat verilmesi gerekmiyorsa, onlar da öyledirler. Eğer koyunların yavruları,
zekat nisabı dediğimiz sayıya ulaşmışlarsa ve eğer senenin başlamasından önce
doğmuşlarsa analarının senesi dolduğunda onların da zekatını vermek gerekir,
ama senenin başlamasından sonra doğmuşlarsa zekat nisabı içinde hesap
edilmezler. Ama senenin başından önce doğmuşlarsa zekatlarının verilmesi
gerekir.
Sonraki için tıkla:
KOYUNLARIN ZEKATI
OLARAK ALINACAK YAŞ